Temyiz Dilekçelerinin Taraflara Karşılıklı Tebliğ Edilmemesi Hukuki Dinlenilme Hakkının İhlalidir
- Av. Nurgül Öztürk
- 1524088205067
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 24.01.2018 Tarihinde verdiği karar ile temyiz dilekçeleri birbirine tebliğ edilmeyen tarafların hukuki dinlenilme haklarının ihlal edildiğine karar vermiştir.
Hukuk Genel Kurulu, 24.01.2018 tarihli ve 2016/9-2317 E., 2018/61 K. sayılı kararında, yerel mahkemenin direnme hükmünü temyiz eden tarafın temyiz dilekçesinin diğer tarafa tebliğ edilmemesini hukuki dinlenilme hakkının daha üst çerçevede ise adil yargılanma hakkının ihlali niteliğinde tespit etmek suretiyle dosyanın ihlalin sonuçlarının giderilmesi diğer anlatımla tebliğin yapılabilmesi adına yerel mahkemeye iadesine karar vermiştir.
Mahkeme kararında, hukuki dinlenilme hakkının, bilgilenme/bilgilendirme, açıklama yapma, yargı organlarınca dikkate alınma ve kararların gerekçeli olması gibi hususları içerdiğine dikkat çekmiş, özellikle açıklamada bulunma hakkının, tarafların yazılı veya sözlü şekilde iddia ve savunmalara karşı itirazda bulunabilme, davaya dair beyanda bulunma haklarını işlevsel kılmaya yönelik olduğunu belirtmiştir. Temyiz dilekçelerinin karşılıklı olarak tebliğ edilmemesini ise bilgilenme/bilgilendirme daha üst çerçevede ise adil yargılanma hakkının ihlali niteliğinde olduğu sonucuna varmıştır.
Hukuki dinlenilme hakkı, 6100 Sayılı HMK'nın 27. maddesinde de düzenlenmektedir. Anılan hüküm
"Hukuki dinlenilme hakkı
MADDE 27- (1) Davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler.
(2) Bu hak;
a) Yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını,
b) Açıklama ve ispat hakkını,
c) Mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini, içerir."
şeklinde düzenlenmiştir. hüküm gerekçesi, hukuki dinlenilme hakkının bir bütün olarak hukuki güvenceyi sağlamaya yönelik olduğuna atıf yapmaktadır. Bu anlamda, emsal içtihattan bağımsız olmak üzere, hakkın çekirdeğini oluşturan unsurun esasında tarafların iddia ve savunmalarını yargı organlarının tam olarak dikkate alıp değerlendirmesi olduğunu söylemek yanlış olmaz. Gerekçede özellikle, mahkemelerin kararların gerekçeli olması zorunluluğuna ancak bu gerekçenin şekli ve görünüşte olmasından ziyade hukuki ve maddi vakıaya yönelik ayrıntılı olması gerektiğinin altı çizilmiştir. Ortaya çıkacak olan kararın, hukukun genel ilkelerine, mevzuata ve yerleşik içtihatlara tamamen aykırı ve sürpriz sayılacak nitelikte olmaması gerekmektedir .Bu durum "sürpriz karar yasağı" olarak da ifade edilmektedir. Yargı organları özellikle yerleşik içtihatların dışında yeni bir karar verebilirler. Ancak bu konuda gerekçelerini tam ortaya koymalı ve tarafların açıklamalarını da değerlendirmelidirler.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun gerek kanunda düzenlenen hükme gerekse hukukun genel ilkeleri ve anayasaya bağlı kalarak ihdas ettiği kararı son derece hukuki bu anlamda yargılamada zaman zaman gözden kaçan hukuki hakların ihlalinin denetimi bağlamında oldukça iyi bir karardır. İçtihat metni aşağıda sunulmuştur.
T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 2016/9-2317
K. 2018/61
T. 24.1.2018
• İŞÇİLİK ALACAĞI DAVASI ( Hukuki Dinlenme Hakkının Bilgilenme/Bilgilendirme Açıklama Yapma Yargı Organlarınca Dikkate Alınma ve Kararların Gerekçeli Olması Gibi Hususları İçerdiği - Bilgilenme Hakkının Usulüne Uygun Kullanımı ile Tarafların Haklarında Öğrendikleri İsnat ve İddialara Karşı Beyanda Bulunabilme Davaya Yönelik Bilgi ve Belge Verebilme Yani Açıklama Yapma Hakkının da Hukuki Güvenceye Bağlandığı/Tarafların Temyiz Dilekçelerinin Karşılıklı Olarak Tebliğ Edilmemesi Hakkın İhlali Sayılıp Dosyanın Mahalline Geri Çevrilmesi Gerektiği )
• HUKUKİ DİNLENİLME HAKKI ( Bilgilenme/Bilgilendirme Açıklama Yapma Yargı Organlarınca Dikkate Alınma ve Kararların Gerekçeli Olması Gibi Hususları İçerdiği - Bilgilenme Hakkının Usulüne Uygun Kullanımı ile Tarafların Haklarında Öğrendikleri İsnat ve İddialara Karşı Beyanda Bulunabilme Davaya Yönelik Bilgi ve Belge Verebilme Yani Açıklama Yapma Hakkının da Hukuki Güvenceye Bağlandığı/Tarafların Temyiz Dilekçelerinin Karşılıklı Olarak Tebliğ Edilmemesi Hakkın İhlali Sayılıp Dosyanın Mahalline Geri Çevrilmesi Gerektiği )
• BİLGİLENME HAKKI ( Usulüne Uygun Kullanımı ile Tarafların Haklarında Öğrendikleri İsnat ve İddialara Karşı Beyanda Bulunabilme Davaya Yönelik Bilgi ve Belge Verebilme Yani Açıklama Yapma Hakkının da Hukuki Güvenceye Bağlandığı - Açıklamada Bulunma Hakkının Tarafların Yazılı veya Sözlü Şekilde İddia ve Savunmalara Karşı İtirazda Bulunabilme Davaya Dair Beyanda Bulunmalarını Sağladığı/Tarafların Temyiz Dilekçelerinin Karşılıklı Olarak Tebliğ Edilmemesi Hakkın İhlali Sayılıp Dosyanın Mahalline Geri Çevrilmesi Gerektiği )
• AÇIKLAMADA BULUNMA HAKKI ( Hukuki Dinlenme Hakkının Bilgilenme/Bilgilendirme Açıklama Yapma Yargı Organlarınca Dikkate Alınma ve Kararların Gerekçeli Olması Gibi Hususları İçerdiği - Tarafların Yazılı veya Sözlü Şekilde İddia ve Savunmalara Karşı İtirazda Bulunabilme Davaya Dair Beyanda Bulunmalarını Sağladığı/Tarafların Temyiz Dilekçelerinin Karşılıklı Olarak Tebliğ Edilmemesi Hakkın İhlali Sayılıp Dosyanın Mahalline Geri Çevrilmesi Gerektiği )
2709/m.36
6100/m.27
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi/m.6
ÖZET : Hukuki dinlenilme hakkı, bilgilenme/bilgilendirme, açıklama yapma, yargı organlarınca dikkate alınma ve kararların gerekçeli olması gibi hususları içerdiği açıktır.Bilgilenme hakkının usulüne uygun kullanımı ile tarafların haklarında öğrendikleri isnat ve iddialara karşı beyanda bulunabilme, davaya yönelik bilgi ve belge verebilme yani açıklama yapma hakkı da hukuki güvenceye bağlanmaktadır. Böylece davanın her iki tarafına eşit şekilde açıklama yapma hakkı tanınması ile adaletin görünür kılınması sağlanacaktır. Açıklamada bulunma hakkı, tarafların, yazılı veya sözlü şekilde iddia ve savunmalara karşı itirazda bulunabilme, davaya dair beyanda bulunmalarını sağlar. Taraf vekillerinin temyiz dilekçelerinin karşılıklı olarak tebliğ edilmemesi bilgilenme/bilgilendirme hakkının bir başka deyişle adil yargılanma hakkının ihlali niteliğinde bulunduğu sonucuna varıldığından dosyanın mahalline geri çevrilmesi gerekir.
DAVA : Taraflar arasındaki "işçilik alacağı" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Adana 2. İş Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 29.07.2009 gün ve 2009/238 E. 2009/579 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin 14.02.2012 gün ve 2009/37467 E. 2012/3772 K. sayılı ilamıyla bozulmuş, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda gereği görüşüldü:
KARAR : Direnme kararı taraflarca temyiz edilmiş olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinin davalı vekiline tebliğ edildiğine dair tebligat parçası dosya arasında bulunmamaktadır.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 27. maddesinde yer bulan “Hukuki Dinlenilme Hakkı” gereğince davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hakkın yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içermektedir. Mahkeme, iki tarafa eşit şekilde hukukî dinlenilme hakkı tanıyarak hükmünü vermelidir.
Anayasanın 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsuru olan hukukî dinlenilme hakkı, adil yargılanma hakkı içinde teminat altına alınmıştır. Bu hakka, tarafın hâkime meramını anlatma hakkı ya da iddia ve savunma hakkı da denilmektedir. Ancak, hukukî dinlenilme hakkı, bu ifadeleri de kapsayan daha geniş bir anlama sahiptir. Bu hak çerçevesinde, tarafların gerek yargı organlarınca gerekse karşı tarafça yapılan işlemler konusunda bilgilendirilmeleri zorunludur. Kişinin kendisinden habersiz yargılama yapılarak karar verilmesi, kural olarak mümkün değildir.
Bu kapsamda hukuki dinlenilme hakkı, bilgilenme/bilgilendirme, açıklama yapma, yargı organlarınca dikkate alınma ve kararların gerekçeli olması gibi hususları içerdiği açıktır. Bilgilenme hakkı, yargılamanın içeriğine dair tam bir bilgi sahibi olmanın yanında gerek karşı tarafın gerekse de yargı organlarının dosya içeriğine yapmış oldukları işlemleri öğrenmelerini kapsar. Bilgilenme/bilgilendirme hakkının etkin biçimde kullanılabilmesi için gönderilecek tebligat ve davetiyelerde kanunda öngörülmüş şekil şartlarına sıkı sıkıya uyulması gerekmektedir. Ayrıca bu hak sadece davanın başındaki iddia ve savunmalar açısından değil yargılamanın her aşamasında dikkate alınmalıdır. Bu kapsamda devam eden bir yargılamada tarafların açıklamaları için bilgilendirme yeterli olmayıp yargılamada yer alan diğer kişilerin ( tanık, bilirkişi gibi) açıklamaları açısından da önemlidir. Bilgilenme hakkının usulüne uygun kullanımı ile tarafların haklarında öğrendikleri isnat ve iddialara karşı beyanda bulunabilme, davaya yönelik bilgi ve belge verebilme yani açıklama yapma hakkı da hukuki güvenceye bağlanmaktadır. Böylece davanın her iki tarafına eşit şekilde açıklama yapma hakkı tanınması ile adaletin görünür kılınması sağlanacaktır. Açıklamada bulunma hakkı, tarafların, yazılı veya sözlü şekilde iddia ve savunmalara karşı itirazda bulunabilme, davaya dair beyanda bulunmalarını sağlar.
Hâl böyle olunca, taraf vekillerinin temyiz dilekçelerinin karşılıklı olarak tebliğ edilmemesi bilgilenme/bilgilendirme hakkının bir başka deyişle adil yargılanma hakkının ihlali niteliğinde bulunduğu sonucuna varılmıştır.
Yapılan açıklamalar karşısında, davacı vekilinin temyiz dilekçesinin HUMK'nın 433. maddesi gereğince davalı vekiline Tebligat Kanunu ve ilgili mevzuat dikkate alınarak tebliğ edilmeli ve yasal süre beklenildikten sonra Hukuk Genel Kurulu Başkanlığına gönderilmelidir.
Açıklanan sebeplerle eksiklik giderildikten sonra Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Başkanlığına gönderilmek üzere dosyanın mahkemesine geri çevrilmesi gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan sebeplerle dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 24.01.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Son Yazılarımız
- Hukuka Aykırı Arama Sonucu Elde Edilen Delillerin Mahkumiyet Hükmüne Esas Alınması Adil Yargılanma Hakkının İhlalidir
- Av. Nurgül Öztürk
- 1525099412485
- Güncel Değişiklikler Işığında Adi Konkordato-2
- Stj. Av. Merve Şiyhan
- 1525093656886
- Güncel Değişiklikler Işığında Adi Konkordato-1
- Stj. Av. Merve Şiyhan
- 1525093528947
- Soybağının Kurulması Ve Reddi Davaları
- Stj. Av. Merve Şiyhan
- 1524146114463
- Temyiz Dilekçelerinin Taraflara Karşılıklı Tebliğ Edilmemesi Hukuki Dinlenilme Hakkının İhlalidir
- Av. Nurgül Öztürk
- 1524088205067
- Hukuk Yargılamasında İstinaf Kanun Yolu
- Av. Cenk Beken
- 1523282755461
- 3. Kişinin Haciz İhbarnamesine Gerçeğe Aykırı Beyanı
- Av. Nurgül Öztürk
- 1519323823302
- Kişisel Verilerin Kullanılması Suretiyle Sahte Sosyal Medya Hesapları Açılması-1
- Av. Nurgül Öztürk
- 1521033982387
- " Suçlar Ve Cezalar Hakkında " Üzerine Bir İnceleme
- Av. Nurgül Öztürk
- 1520590678323