Hukuk Yargılamasında İstinaf Kanun Yolu
- Av. Cenk Beken
- 1523282755461
İstinaf kanun yolu, ilk derece mahkemesi ile temyiz incelemesi arasında, ikinci derece bir denetim mekanizması ve kanun yoludur. İstinaf kanun yolunun uygulanması durumunda, ilk derece mahkemesi kararından sonra, karar önce istinaf denetimine tâbi tutulacak, istinaf denetiminden sonra temyiz yolu açıksa temyize başvurulabilecektir.
20 TEMMUZ 2016 tarihinde Bölge Adliye Mahkemeleri fiili olarak göreve başlamıştır. İstinaf, genel anlamda maddî ve hukukî denetim yapan bir kanun yoludur. İstinafla birlikte, üçlü bir yargılama sistemi ortaya çıkmıştır. Bunlar;
-İlk derece yargılaması (yerel mahkeme yargılaması- ilk derece mahkemesi)
-İkinci derece-istinaf (maddî ve hukukî denetim-Bölge Adliye Mahkemesi)
-Üçüncü derece- temyiz (hukukî denetim-Yargıtay)’dır.
İstinafla ilgili temelde dar ve geniş istinaf olmak üzere iki sistem bulunmaktadır. İstinafın uygulandığı ülkelerde bu iki temel sistemden biri kabul edilmiştir. Türk Hukuku’nda kabul edilen sistem dar istinaf sistemidir. Buna göre Bölge Adliye Mahkemeleri ilk derece mahkemelerinin hatalı ve eksik tespitlerini denetler. Ancak ilk derece mahkemesinin tam ve doğru olan tespitlerinin denetimini yapmaz. Bölge Adliye Mahkemelerinde yeni vakıa ve delil getirme olanağı bulunmamaktadır. BAM tarafın veya vekilinin eksik usul işlemlerini bertaraf edemezken ancak mahkemenin işlemlerini bertaraf edebilmektedir.
20 Temmuzdan önce temyiz edilen ve bozma kararı ile ilk derece mahkemesine dönen akabinde direnilen kararlar Bölge Adliye Mahkemeleri’ne değil Yargıtay’a geri dönmektedir. Aynı zamanda bu direnme/onama kararlarına karşı da kanun yoluna başvurulacaksa yine temyiz kanun yoluna başvurulabilir. Yine bu tarihten önce verilen kararlarda kanun yolunun belirlenebilmesi için başvuru tarihine bakılması gerekecektir. Örneğin; 15 Temmuzda tebliğ edilen karar için 20 temmuzdan önce kanun yoluna başvuru yapılırsa; temyiz kanun yoluna, aksi halde istinaf kanun yoluna başvurulabilir.
HMK 341. Maddede de belirtildiği üzere, İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü hâlinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Miktar veya değeri binbeşyüz Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Alacağın bir kısmının dava edilmiş olması durumunda binbeşyüz Türk Liralık kesinlik sınırı alacağın tamamına göre belirlenir. Alacağın tamamının dava edilmiş olması durumunda, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü binbeşyüz Türk Lirasını geçmeyen taraf, istinaf yoluna başvuramaz. İlk derece mahkemelerinin diğer kanunlarda temyiz edilebileceği veya haklarında Yargıtaya başvurulabileceği belirtilmiş olup da bölge adliye mahkemelerinin görev alanına giren dava ve işlere ilişkin nihai kararlarına karşı, bölge adliye mahkemelerine başvurulabilir.Mal varlığına ilişkin davalarda temyiz başvurusu parasal sınırı ise 25.000 TL’dir. Çekişmesiz yargı işlerine karşı istinaf kanun yolu açık olmakla birlikte değeri ne olursa olsun, temyize kanun yoluna başvurulması mümkün değildir.
İstinaf Sebepleri
Nelerin istinaf sebebi olacağı kanunda açıkça tek tek sayılmamıştır. Yukarıda belirtilen ilgili maddelerden ve istinafın niteliğinden hareketle bu sebepler genel olarak çıkartılabilir.
Kural olarak, ilk derece mahkemesinin olayları, delilleri, hukukî sebepleri değerlendirmesi konusundaki eksiklik ve yanlışlıkları istinaf sebebi olabilecektir.
Yukarıda belirtilen çerçevede, usûl hukukuna veya maddî hukuka ilişkin hatalar istinaf sebebi olarak ileri sürülebilir.
HMK 345. Maddeye göre İstinaf yoluna başvuru süresi iki haftadır. Bu süre, ilamın usulen taraflardan her birine tebliğiyle işlemeye başlar. İstinaf yoluna başvuru süresine ilişkin özel kanun hükümleri saklıdır.Başvuru süresi kural olarak tebliğden itibaren iki haftadır. Buna sulh hukuk mahkemesi kararları dahildir. İş ve icra mahkemelerinde süre her ne kadar tefhimle başlasa da; Yargıtayın son dönemde verdiği gerekçeli kararın tebliğiyle başlanacağına ilişkin kararlar mevcuttur. Bu durum istinafta önemli bir hal almaktadır. Nitekim istinaf kanun yolunda gerekçeler açıkça belirtilmek zorundadır.Yargı 3 dereceli bir hal almış olduğu için avukatlık ücret sözleşmelerine ayrı bir hüküm koymak ve ayrıca ücret belirtmek şarttır çünkü istinaf olağan kanun yollarından olduğu için vekilin sorumluluk sahasına dahildir.
İstinaf dilekçesi
HMK 342. Maddeye göre İstinaf yoluna başvurma, dilekçeyle yapılır ve dilekçeye, karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenir. İstinaf dilekçesinde; başvuran ile karşı tarafın davadaki sıfatları, adı, soyadı, Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası ve adresleri, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin adı, soyadı ve adresleri, kararın hangi mahkemeden verilmiş olduğu ve tarihi ile sayısı, kararın başvurana tebliğ edildiği tarih, kararın özeti, başvuru sebepleri ve gerekçesi, talep sonucu, başvuranın veya varsa kanuni temsilci yahut vekilinin imzası bulunmalıdır. İstinaf dilekçesi, başvuranın kimliği ve imzasıyla, başvurulan kararı yeteri kadar belli edecek kayıtları taşıması durumunda diğer hususlar bulunmasa bile reddolunmayıp, 355 inci madde çerçevesinde gerekli inceleme yapılır.
Buradaki en önemli husus istinaf sebeplerinin gösterilmesi zorunluluğudur. Başvuru sebep ve gerekçelerini dilekçede muhakkak belirtilmek zorundadır. Bunun istinası ise kamu düzeni’ne ilişkin kararlardır. Çünkü Kamu düzenine ilişkin kararlar re’sen incelenir.
İki örnek verelim;
Senetle ispat zorunluluğu, tanıkla ispat yasağı olan bir davada tanık dinlenmiş olup buna göre karar ihdas edildiği düşünüldüğünde; istinafa başvurulurken istinaf sebebi olarak tanıkla ispat yasağına aykırı davranıldığı belirtilmek zorundadır. Aksi halde BAM bu hususu re’sen inceleyemeyecektir.
Veya tanıkla ispat yasağı olmadığı halde tarafın tanık dinletme talebini reddeden ya da tanık dinlemeyen mahkemenin kararları, istinaf dilekçesinde bu hususa değinilmemiş olsa dahi incelenmelidir. Aksi halde, adil yargılanma hakkının ihlali söz konusu olacaktır, bu durum da kamu düzenindendir. Bu sebeple kamu düzenine aykırı haller her aşamada BAM önüne götürülebilmektedir.
İstinaf başvurusunun icraya etkisi temyiz başvurusunun etkisiyle aynıdır. Tehir-i icra kararını bu kez Bölge Adliye Mahkemelerinden istenir. İstinaf kararının temyiz edilmesi halinde ise yine aynı teminatla Yargıtay’dan tehiri icra kararı aldırılabilir. Bununla birlikte istinaf aşamasında yapamayacağımız şeyler de vardır. İstinaf aşamasında karşı dava açılamaz, ıslah yapılamaz. Islah yapılamayacağından fazlaya ilişkin hakların zarar görmemesi için ek dava açmak zorunda kalınacaktır. Birleştirme ve davaya müdahale talebinde bulunulamaz.
İstinaf yargılamasında yeni vakıa ve delil getirilememektedir. Tarafların kendi ihmalinden kaynaklanan durumlar dolayısıyla sunulamayan vakıa ve deliller istinaf aşamasında tekrar sunulma imkanına sahip değildir. Ancak ilk derece mahkemesi bu yeni vakıa ve delil talebini hatalı olarak reddettiyse bu husus Bölge Adliye Mahkemeleri tarafından incelenebilmektedir.
Kamu düzeni ve dava şartlarına ilişkin deliller bu kapsamın dışındadır. Ayrıca istinaf aşamasında bilirkişi, keşif delillerine hakim re ’sen başvurabilmektedir.
İstinaf Dilekçesinin Reddi Halleri
Başvuru süresi geçmesi ve istinafa başvurulamayacak bir karar için başvuru yapılması (karar kesinse) durularında istinaf talebi reddedilir. İstinaf dilekçesinin reddi kararı, tarafın yatırdığı giderlerden karşılanarak kendisine tebliğ edilir. Bu ret kararına karşı da, kararın tebliğinden itibaren bir hafta içinde istinafa başvuru mümkündür.
Dosya Bölge Adliye Mahkemesi’ne geldikten sonra ağır usulü eksiklikler dışında ilk derece mahkemesine geri gönderilmez.
Ön inceleme sonunda dosyada eksiklik bulunmadığı anlaşılırsa; Davaya bakması yasak olan hâkimin karar vermiş olması, ileri sürülen haklı ret talebine rağmen reddedilen hâkimin davaya bakmış olması, mahkemenin görevli ve yetkili olmasına rağmen görevsizlik veya yetkisizlik kararı vermiş olması veya mahkemenin görevli ya da yetkili olmamasına rağmen davaya bakmış bulunması veyahut mahkemenin bölge adliye mahkemesinin yargı çevresi dışında kalması, Diğer dava şartlarına aykırılık bulunması, mahkemece usule aykırı olarak davanın veya karşı davanın açılmamış sayılmasına, davaların birleştirilmesine veya ayrılmasına, merci tayinine karar verilmiş olması, mahkemece, tarafların davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri delillerin hiçbiri toplanmadan veya gösterilen deliller hiç değerlendirilmeden karar verilmiş olması durumlarında bölge adliye mahkemesi, esası incelemeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye veya kendi yargı çevresinde uygun göreceği başka bir yer mahkemesine ya da görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar verir. Bu hükme ilk derece mahkemesi direnemez.
Bölge Adliye Mahkemeleri kararın kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm verilmesi, istinaf incelemesinin esastan reddi şeklinde iki ayrı karar verebilmektedir. Maddi vakıanın yargılaması hatalı olmamakla birlikte, o vakıaya uygulanan maddi hukuk hatalı olarak uygulanmışsa ve yeniden yargılamayı gerektirecek bir husus da yoksa dosya üzerinden karar verilebilir. HMK 353. maddede belirtilen haller dışında incelemeler duruşmalı yapılır ve BAM buna talepten bağımsız olarak karar verir.
HMK 358. Maddeye göre duruşmalı olarak incelenen işlerde taraflara çıkartılan davetiyelerde, duruşmada hazır bulunmadıkları takdirde tahkikatın yokluklarında yapılarak karar verileceği hususu ile başvuran tarafa çıkartılacak davetiyede, ayrıca, yapılacak tahkikatla ilgili olarak bölge adliye mahkemesince belirlenen gideri duruşma gününe kadar avans olarak yatırması gerektiği açıkça belirtilir. Başvuran, kabul edilebilir bir mazerete dayanarak duruşmaya gelemediğini bildirdiği takdirde, yeni bir duruşma günü tayin edilerek taraflara bildirilir. Başvuran mazeretsiz olarak duruşmalara katılmadığı veya tahkikatla ilgili giderler süresi içinde yatırılmadığı takdirde, dosyanın mevcut durumuna göre karar verilir. Şu kadar ki, öngörülen tahkikat yapılmaksızın karar verilmesine olanak bulunmayan hâllerde başvuru reddedilir.
Son Yazılarımız
- Hukuka Aykırı Arama Sonucu Elde Edilen Delillerin Mahkumiyet Hükmüne Esas Alınması Adil Yargılanma Hakkının İhlalidir
- Av. Nurgül Öztürk
- 1525099412485
- Güncel Değişiklikler Işığında Adi Konkordato-2
- Stj. Av. Merve Şiyhan
- 1525093656886
- Güncel Değişiklikler Işığında Adi Konkordato-1
- Stj. Av. Merve Şiyhan
- 1525093528947
- Soybağının Kurulması Ve Reddi Davaları
- Stj. Av. Merve Şiyhan
- 1524146114463
- Temyiz Dilekçelerinin Taraflara Karşılıklı Tebliğ Edilmemesi Hukuki Dinlenilme Hakkının İhlalidir
- Av. Nurgül Öztürk
- 1524088205067
- Hukuk Yargılamasında İstinaf Kanun Yolu
- Av. Cenk Beken
- 1523282755461
- 3. Kişinin Haciz İhbarnamesine Gerçeğe Aykırı Beyanı
- Av. Nurgül Öztürk
- 1519323823302
- Kişisel Verilerin Kullanılması Suretiyle Sahte Sosyal Medya Hesapları Açılması-1
- Av. Nurgül Öztürk
- 1521033982387
- " Suçlar Ve Cezalar Hakkında " Üzerine Bir İnceleme
- Av. Nurgül Öztürk
- 1520590678323